Yüksek tavanlı, ferah bir paylaşım alanı, güler yüzleriyle bizi sıcacık karşılayan enerji dolu bir ekip ve keyifli sohbet için özenle kurulmuş bir sofra. All Is Minimal’dan aşina olduğumuz bu paylaşımlı stüdyo Nur Saltık ve asistanı Sena sayesinde bize bambaşka hikâyeler sunuyor. Dünyanın birçok yerinden aynı heves ve tutku ile birbirine bağlanan, üreten ve paylaşan Form&Seek nasıl oluştu? Merak ediyor, soruyor ve kendimizi bu yolculuğa bırakıyoruz.
Form&Seek, ekibi sadece kadınlardan oluşan bir multidisipliner tasarım stüdyosu. Peki birbirinden farklı tasarım ürünlerden oluşan bu markanın hikâyesinden bahsedebilir misiniz?
Form&Seek’i 2013 yılında yüksek lisansımı tamamladıktan sonra Londra’da kurdum. O zamanlar kendi stüdyomla tasarım hizmeti verirken Form&Seek üzerinden kolektif sergiler organize ediyordum.
2017 yılında tasarım stüdyomla Form&Seek kolektifini birleştirerek Form&Seek Stüdyo’yu oluşturdum ve ilk koleksiyonumuzu yayınladım. Form&Seek çatısı altında, şimdiye kadar 110 tasarımcıyla çalıştık; 5 ayrı ülkede 18 sergi kürate ettik. Kendi ürün tasarımlarım ise aralarında Victoria & Albert Museum, Cooper Hewitt Museum ve Shanghai Glass Museum başta olmak üzere birçok uluslararası önemli müzede sergilendi ve sergilenmeye devam ediyor.
Ürün tasarımının yanı sıra, Form&Seek multidisipliner bir stüdyo olarak büyümeye ve dünyanın farklı yerlerinde projeler geliştirmeye de devam ediyor. Deneyim tasarımı, dijital tasarım ve servis tasarımı alanında bize heyecan veren projeler hayata geçiriyoruz.
Markanın kurucusu olarak sizin Form&Seek ürünlerini kullanma alışkanlıklarınız nedir? Müşterilerinizle ortak anlar paylaştığınız oluyor mu?
Tabii ki kurucusu olarak Form&Seek ürünlerinin en büyük kullanıcısı benim ve benimle birlikte de ailem. Onların ürünlerle olan ilişkisini görmek, günlük alışkanlıklarına nasıl entegre olduğunu gözlemlemek bana keyif veriyor. Müşterilerimizin de kullandıkları ürünleri paylaşmaktan zevk aldıklarını duyuyorum.
Bunun en büyük örneği; Ripple Fincan Seti. Yaşadığım Detroit şehrinde neredeyse tüm tasarım dükkânlarında bulabilirsiniz bu seti. Ayrıca kafe sahipleriyle özel renklerde çalıştığımız için birçok kahve dükkânında da bu seti deneyimleyenler oluyor. Farklı dikey ve yatay iki desenle gelen bu set, şehirde pek çok kişi tarafından kullanılıyor anlayacağınız. Kullanıcıların Ripple kupalardan yatay ya da dikey fincanı tercih edenler olarak ikiye ayrıldığını gözlemliyorum ve bu beni çok keyiflendiriyor. Beni gören, hangi fincanla sabah kahvesini içtiğinden bahsetmeden geçemiyor. Benzer bir durum bizim evde de geçerli. Eşim dikey deseni severken ben yatay desenin tutuşuna bayılıyorum. Bu bizim için mükemmel bir durum çünkü kimse birbirinin fincanına karışmıyor.
Bir stüdyoyu birkaç farklı marka ile birlikte paylaşıyorsunuz. Öte yandan Form&Seek de dünyanın birçok farklı yerinden çalışan kolektif bir ekipten oluşuyor. Bu kümülatif üretim alanının ve yapısının ürünleriniz ve üretim süreciniz üzerinde nasıl bir etkisi var?
Paylaşım ve bir araya gelmek, Form&Seek'in kurulduğu temel anlayışlardan biri. Başladığımız ilk yıldan itibaren kolektif projeler gerçekleştirdik. Farklı yeteneklerin ve diyalogların projeleri renklendirdiğine ve etkisini artırdığına inanıyorum. Ekip olarak dünyanın farklı yerlerinde bulunuyoruz. İstanbul ofisimizin dışında Detroit'te de stüdyomuz var. Uluslararası olmanın projelerin global platformlarda yarattığı değeri artırdığını düşünüyorum.
Form&Seek’in gelecek planları arasında neler var? Henüz hayata bir geçmemiş proje ya da üretmek istediğiniz yeni bir ürün var mı?
Çok farklı alanlarda projeler yürüttüğümüz için bu sorunun cevabı kolay değil. Ancak şu sıralar deneyim tasarımı üzerine çok fazla çalışıyoruz. Geçtiğimiz sene Materia Galeri ve Arjantinli şef Javier Bardauil ortaklaşa düzenlediğimiz Raw Dinner projesinden çok keyif aldık. Yemek deneyiminin tasarlanması ile ilgileniyoruz. Onun dışında AI ve 3B baskı üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Yeni materyaller ve formlar üzerinde çalışıyoruz.
Üretmek ve paylaşmak en büyük motivasyonumuz. Çevremizle birlikte çoğalıyoruz; aldığımız geri dönüşler, bazen Form&Seek’i kullananların yüzünde gördüğümüz bir tebessüm bazen ekip içinde üretim aşamasında üzerine yoğunlaştığımız bir konunun hayatımıza kattığı farkındalık bazense sadece birlikte olma hissi. Bizi yolda tutuyor. Şimdilik üzerine çalıştığımız birkaç iş bu şekilde ama her an yepyeni projelerle yanınızda belirebiliriz.