Söyleşi: Meral Saatçi

Takı tasarımcısı Meral Saatçi’yle hayatın akışı içindeki döngüler, yaratıcılık dürtüsü ve tasarımcılık üzerine.

Göz alıcı takılarıyla OMM Shop’un en sevilenleri arasında yer alan Meral Saatçi’yle Suadiye’deki keyifli atölyesinde bir araya geldik; kişisel yolculuğu, ilhamları ve hayatının her alanına yayılan tasarım tutkusu hakkında konuştuk.

Ankara’da filoloji eğitimi aldığınızı ve aslında takı tasarımına bir davette kendi yaptığınız bir takının beğenilmesiyle yöneldiğinizi okuduk. Bu süreci, öncesi ve sonrasıyla, Beymen Club’la yolunuzun kesişmesiyle sizden dinleyebilir miyiz?

Kuşadası’nda doğdum, büyüdüm. İstanbul’da yaşıyorum. Ege’nin ruhu bütün hücrelerimde. Hayatımı seviyorum; payıma düşen her şeyi, hayatımı paylaştığım herkesi, işimi. Hepsi şükür sebebim. Gördüm ki, biz bir şeyleri ne kadar oldurmaya çalışırsak çalışalım, hayatın bizden bağımsız bir ritmi var. Yeter ki farkında olalım, akışa inanalım.

Bambaşka bir yolda yürüyeceğimi düşünürken, bir davette kendi yaptığım bir takıyı takmamla başladı her şey. Giyeceğim kıyafete uygun bir takı beğenememiş ve tamamen doğal malzemelerle kendi takımı hazırlamıştım. Tesadüfen davete katılan ve Beymen’le çalışıp henüz işinden ayrılan, şimdi çok sevdiğim dostum Türe Özer, takımı çok beğenip mutlaka Beymen’le görüşmem gerektiğini söyledi ve benim için randevu aldı. Birkaç ürünle toplantıya gittim. İşçiliğimin çok iyi olduğunu ama onlar için takının bir tamamlayıcı olarak kıyafetin önüne geçmemesi gerektiğini, bu nedenle tarzlarına uymadığını ve ilgilenirsem Beymen Club’lara göz atabileceğimi söylediler. Kibarca beni reddettiklerini düşündüm. Bir hafta sonra beni aramaları müthiş bir sürpriz ve mutluluk oldu.

Küçük bir kapsül koleksiyon hazırladım. Çok beğenildi. Üretime geçtim, ürünler kısa sürede tükendi ve tekrar ürettik. Hayatımı tamamen değiştiren, hayallerimin ötesinde bir yolculuk başlamış oldu.

Bulunduğunuz ortamı, eşyalarınızı, kıyafetlerinizi kendi dokunuşunuzla özelleştirmek istediğinizi görebiliyoruz atölyenizde. Tasarım, hayatınızın her alanında ve her anında diyebilir miyiz? Buradaki yaratıcı dürtünün çıkış noktası ve tetikleyicileri neler sizce?

Çok doğru gözlemlemişsiniz. Tek bir yanıtım var aslında: “Bu benim yaşam tarzım.” En sade haliyle. Atölyem, evim birbirinin tamamlayıcısı gibi, ikisi de konfor ve yaşam alanım. Buradayken nefes alıyorum. Az eşya ve huzurlu renkler tercihim.

Aldığım her eşyanın ve ürünün emek verilmiş ve bir ruha sahip olması, estetik değeri çok kıymetli benim için. Kıyafetlerimi çoğunlukla kendim tasarlıyorum, özel olarak diktiriyorum. Moda benim için yol değil, sadece rehber. Beni tamamlayan, kendim olduğumu hissettiğim tercihlerim ve buna uygun bir çizgim var.

OMM Shop’taki ürünlerinize baktığımızda modern, zarif ve sade çizgilerle karşılaşıyoruz. Yaratıcılığınız tasarımlarınızda hangi unsurlarla öne çıkıyor? Bir ürüne “Bu tam benim işim” diyebilmeniz için hangi özellikleri taşıması gerekli?


Tasarımlarımı sade, net ve zamansız olarak tanımlayabilirim. Karmalar, yörüngeler, dairesel formlar, kadın, doğayla ilgili her detay beni içine alan konular arasında. Çıkış noktası olarak bu unsurlardan besleniyorum. Yaşadıklarımın, birikimlerimin ve hayallerimin, hayal etmeye cesaret edebildiklerimin en somut halleri takılarım. Kendimi en iyi şekilde ifade edebilmem, özgür hissetmem ve yenileri için heyecanlanmam çok önemli. Bende başlayan bir hikâyenin, ürünün sahibinde tamamlanması benim için en heyecan verici duygu.

Biraz da takı sanatçısı kimliğinizden, sergilenen tasarımlarınızdan ve ayrıca dahil olduğunuz sosyal sorumluluk projelerinden söz edelim mi?

Yaşanılır bir dünya, umutlu ve mutlu bir gelecek için sosyal sorumluluk projeleri hepimizin kişisel ve toplumsal bir sorumluluğu. Ay Marka Grubu’nun önderliğinde, yetiştirme yurtlarındaki genç kızlar için gerçekleştirilen “Güçlü Kadınlar Mutlu Yarınlar” ile “Nar Taneleri” projesi için nar bilezikleri tasarladım ve ürettim. Down Sendromu Derneği’nin “Gerçek Dostlar Kromozom Saymaz” sloganıyla yaptığı farkındalık yürüyüşlerinden çok etkilendim ve “Hoşgeldin Bebek” projesi için kelebek bilezikler tasarlayarak kampanya başlattım. Bu benim en özel projem. Koruncuk Vakfı için “El Ver Hayata Tutunsun”, 24 gönüllünün KAÇUV için başlattığı “Bir Sihir”, Toplum Gönüllüleri Vakfı için “Gençliğin Gücü Adına” gibi kampanyalara destek verdim. “WMC Turkey Kameralı Kadınlar” ve onların eşitliği üretimlerinin çoğalması için “El Ele, Birlikte Daha Güçlüyüz” bilekliklerini tasarladım ve ürettim.

Sanat platformu İstanbul 1881’in, büyük ses getiren “Göbeklitepe” sergisi için, burada yer alan gizemli sembollerden etkilenerek, modern Göbeklitepe takı koleksiyonunu hazırladım.

Farklı projelerim, destek çalışmalarım hayatımın her döneminde devam edecek. Kime, nasıl, ne kadar dokunabilirsem!

Gelecek üretimlerinize dair neler söyleyebilirsiniz? Henüz hayata geçmemiş projeleriniz, gelecekten beklentileriniz, planlarınız ve hayalleriniz neler?

Gelecekle ilgili çok fazla plan yapmam. Hele uzun vadeli hiç… Her şey o kadar kendiliğinden oluşuyor ve önümüze geliyor ki. Hayalim; geçmişin birikimleri ve şimdinin farkındalığıyla geleceğin heyecanını hep hissedebilmek ve üretebilmek.Tasarlarken ve üretirken gelişimimi, değişimimi, büyümemi gözlemliyorum. Önceliklerimin zamanla nasıl yer değiştirdiğini görüyorum. Yapmış olduğum her parçada, tek bir çizgide; yaşam akışını, birbiriyle tamamlanarak zamansızlaşmayı gözlemliyorum. Daha çok seyahat edebilmeyi hayal ediyorum. Her birimiz farklı şeyler için mücadele veriyor olabiliriz. Ama bizi birleştiren o kadar çok şey var ki! Birlikte her şeyi başarmak için ihtiyacımız olan sadece sevgi.

Daha fazla

Söyleşi: Kübra Su Yıldırım cover image

Söyleşi: Kübra Su Yıldırım

“Tam olarak adresimi tarif edemem belki ama çizdiğim bu cümbüşün içindeki hangi karaktere beni sorsan yerimi gösterir diyebilirim.” Kübra Su Yıldırım’la dünyanın cümbüşü ve içindeki groteskler.

Söyleşi: Tehanu Terrazzo cover image

Söyleşi: Tehanu Terrazzo

Klasik terrazzo estetiği, modern kompozisyonlar ve rengarenk stiliyle Tehanu Terrazzo.

“İki Güneş Altında” OMM’da. cover image

“İki Güneş Altında” OMM’da.

Erol Tabanca Koleksiyonu'ndan yapıtları, Aslı Seven’in küratörlüğünde bir araya getiren “İki Güneş Altında” sergisi gökyüzünde iki güneş olasılığının açtığı mitolojik ve spekülatif ufuklardan, dünyadaki varoluşumuzun Güneş’le olan derin bağlantılarına uzanan bir keşif yolculuğu sunuyor. Türkiye’den ve dünyadan, 40’ı aşkın sanatçının 60’dan fazla eserini bir araya getiren sergiyi 21 Temmuz 2024’e kadar ziyaret edebilirsiniz.

İnternet sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezlerle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

OMM - Odunpazarı Modern Müze’nin ziyarete açık olduğu gün ve saatleri buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.