OMM Studio II: Meltem Şahin’le Soru-Cevap

Meltem Şahin’in doğayla iç içe stüdyosuna misafir oluyoruz.

Marmaris ve İstanbul arasında yaşayan Meltem Şahin, animasyon, arttırılmış gerçeklik, illüstrasyon, ve çizim gibi farklı teknikleri kullanarak ana özgü görsel anıtlar yaratıyor. Şahin’in sanatsal pratiğinde en öne çarpan unsurlardan biri, kendisinin Doğu felsefesi çerçevesindeki güzellik ve maneviyat kavramlarına hissettiği yakınlık; eserlerinde ele aldığı konular ve kullandığı malzemeler, insanlık ve evren kavramlarına atıfta bulunuyor. Şahin’le izolasyon dönemindeki çalışmaları, büyük bir değişimin eşiğinde olan sanat dünyası ve #myquarantinefriend projesiyle ilgili konuştuk.

Üretim pratiğinizden kısaca bahseder misiniz? Bu pratik şekillenirken hangi unsurların etkisi oldu?

Farklı alanlarda iş yapmak, bunları yapabilmek için bir şeyler öğrenmek, tekniğin doğasından doğan kısıtlamalar ve özgürlükler bana büyük keyif veriyor. Her bir medya bana yeni bir kanal açıyor, ve bu açtığı kanal bir öncekini yok etmiyor. Aksine her bir kanal öncekilerine bağlanıyor. Anlatmak istediğim konuya, yaşatmak istediğim deneyime göre tekniğimi, materyalimi seçiyorum. Aldığım keyif ise bu yarattığım deneyimin, içerik, materyal ve yorumumla ne kadar bütün olduğuna doğru oranla artıyor.

Bilkent Üniversitesi’nde Grafik Tasarım bölümünden fakülte birinciliğiyle mezun olduktan sonra, Sabitfikir, Bantmag ve Trendsetter gibi dergilere bir-iki yıl illüstrasyon işleri yaptım. 2013 yılında, işlerim dünyanın en büyük çocuk kitapları fuarlarından, Bologna Çocuk Kitapları Fuarı’nın yıllığında yayınlanmak üzere seçildi. Can Yayınları için kitaplar resimledim. Daha sonra, Fulbright bursuyla gittiğim Maryland Institute College of Art (MICA)’da illüstrasyon üzerine yüksek lisans yaptım.Orada okuduğum bölümün tam adı “Illustration Practice.” Yüksek lisansta illüstrasyonun sadece iki boyutta var olmadığını, giflerin, kinetik heykellerin, oyuncakların da bu pratiğin içerisinde yer aldığını öğrendim. Kullandığım teknik, materyal değişse de, işlerim aynı evrende var olan belli bir ırka, sosyal statüye sahip olmayan, güzelliğin niteleyici özelliklerinden uzak, seks-pozitif tutum sergileyen karakterlerden oluşuyor.

Son zamanlarda daha çok Instagram için yüz filtreleri, hareketli etiketler, ve gifler üretiyorum. Bir de videosunu gördüğünüz #myquarantinefriend (#karantinaarkadaşım) var tabi.

Koronavirüsle gelen kapanma ve küresel kriz sürecinde iptal edilen bir serginiz veya projeniz oldu mu? Yakın gelecekte çalışmalarınızı görebileceğimiz bir sergi olacak mı?


Evet ne yazık ki. Koç Üniversitesi Karma Lab’de Google Tilt Brush ile canlı bir performansım ve Büyük Londra Oteli’ndeki God Save Generation Y’da bir konuşmam olacaktı. Mixer Galeri ile birlikte ArtWeeks ve Step İstanbul’a katılacaktım.

12 Haziran’da Mixer’in düzenlediği “Art on the Screen” karma sergisinde video işlerimle yer alacağım. Ayrıca Lalin Akalan’in kurguladığı Xtopia ve Based İstanbul eşliğinde gerçekleşen “Artchain N1 Art as Pandemic” oyununda yer aldım. Yaklaşık bir ay içinde tüm işi görebileceğinizi düşünüyorum.

Bu yeni sanat dünyası düzeni global düşünen ama yerel hareket eden, daha genç ve çevik bir sistem yaratmamıza olanak sağlayacak.

Pandemi sonrasında sanat dünyası için ne öngörüyorsunuz ve bu dönemin sizin üretiminize etkisi ne şekilde oldu?

Neredeyse sadece kamusal alanlardan faaliyet gösteren sanat endüstrisi, çevrimiçi ortamda kendini yeniden keşfetmeye çabalıyor. Birçok sanatçı, bu zorluğa farklı yaratıcı çözümlerle yanıt veriyor. Birçok orkestra evlerinde teknoloji sayesinde bir araya gelip birbirinden inanılmaz deneyimler yaratıyor, ve yaratıcı meydan okumalar, oyunlar yaratarak kitleleri etkiliyorlar. Galeriler, küratörler sergi deneyimlerini çevrimiçine taşıyorlar. Tüm bu süreçte sanat ekosisteminin yaratıcılığı artıyor, daha önce yürümediği yollardan yürüyor ve yeni olanaklar, olasılıklar hayal ediyor.

Bir yandan da kalabalıklar artık halkın sağlığı için bir tehlike oluşturduğu icin sanat endüstrisinin dönmesini sağlayan sanat fuarları, galeri açılışları büyük tehlike altında. Pandemi geçse bile, sanatın deneyimlenmesi, alınması, satılması hiçbir zaman aynı olmayacak. Bazı sistemsel değişikliklerin olması kaçınılmaz. New York’taki galeriler COVID-19 sebebiyle kapanmadan önce, açılışlarını iki-üç saatlik kokteyllerden, tüm güne yayılmış açılışlara çevirmeye başlamışlardı bile. Pandemi sonrası, müzelerde galerilerde asılan eserlerin aralarındaki mesafelerin arttırılacağı, ve dolayısıyla sergilerdeki işlerin azaltılacağı ön görülüyor.

Galerilerin her zaman para kazanmaları gerekir; nakit akışı oyunu güçlü bir ekonomide, pandemisiz bir dünyada bile bu çok zordur. Galeriler sanatçıları, küratörleri ve koleksiyonerleri birbirine bağlayan yapı taşlarıdır. Sanat endüstrisinin kriz sonrası yeniden yapılanması da bu yüzden galerilerden başlıyor. Galerilerin de gelecegi, müzelerin, hükümetlerin, koleksiyonerlerin ve filantropistlerin elinde. Çoğunlukla bağımsız çalışan sanatçılar için galerilerden başka çözümler de var elbet. Bu durumda zorluk çeken sanatçılar için birbirinden farklı fonlar mevcut, ama tabi onların kime ulaşabileceği, kimi kurtarabileceği şimdilik muamma.

Zor zamanlardayız o kesin, ama bir yandan çok heyecan verici olasılıklara gebe bu pandemi. Bu yeni sanat dünyası düzeni bence var olan tüm sistemi baştan düşünmemizi sağlayacak, sanatı deneyimleme biçimlerimizi baştan tasarlatacak, büyük markaların değiştirilemez yerlerini sarsacak, merkezsizleştirilmiş, global düşünen ama yerel hareket eden, daha genç ve çevik bir sistem yaratmamıza olanak sağlayacak. Biz gençler olarak bu kırılma anını avantajımıza çevirip, bu yeni dünya düzeninde yer alabiliriz.

Benim üretimim son zamanlarda yoğun olarak dijitale dönmüştü. COVID-19’un tüm dünyayı sarmasıyla birlikte ilk başta anksiyetelerim çok arttı. Bu süreçte ironik olarak, tüm dünya dijitale dönerken, bana tekrar fiziksel olana, ellerime dönmek çok yardımcı oldu. Çok daha dağınık çalışan beynim, bir şekilde bu süreçte konsantre olabilmeyi başardı. Daha huzurlu, yavaş bir yerden çalışıyorum artık.

Bu dönemde çalışmalarınızda nelere yoğunlaşıyorsunuz?


İzolasyon döneminde kaygımla başa çıkmak için videoda gördüğünüz #myquarantinefriend projesini başlattım. Yavaş temposu ve sakinleştirici doğasını göz önünde bulundurarak arkadaşımı boncuklardan dikerek yaratmayı seçtim. Bittiğinde kendisi insan boyutunda bir dostum olacak. Karantina arkadaşımla dostluğum yaratım sürecinde başladı ve bittiğinde de devam edecek. Günlerim sabah uyandığımdan itibaren bu yeni dostumla geçiyor ve bundan çok memnunum.

Bir yandan da bu projenin benim gibi evlerinde zorluk çeken veya sadece sıkılan insanlar için meydan okuma ayağı var. Sen de istersen kendi izolasyon arkadaşını yapıp, #myquarantinefriend etiketiyle Instagram’da paylaşabilirsin.

İzolasyon başladığından beri sizi özellikle etkileyen bir sanatçı veya sergi oldu mu?


Beni aslında bu dönemde en çok Miranda July’nin “Learning to Love You More” projesi heyecanlandırdı. Bu proje özünde bir meydan okuma ve birbirinden çok farklı ödevler barındırıyor. Aslında 2002-2009 yılları arasında devam etmiş ve toplamda 8000 kişi katılmış. Miranda’ya göre bu ödevlerin kuralcı doğası, insanları kendi deneyimlerine yönlendiriyordu. Bence bu proje, eski de olsa bir yandan bugünün şartlarıyla fazlasıyla ilişkili ve güncel. Bu meydan okumalar çılgınlığı içinde benim için daha samimi ve orijinal bir yerde bulunuyor. Ve tabii ki #myquarantinefriend için de büyük bir ilham kaynağı oldu.

Daha fazla

İş Sonrası, İş Başında cover image

İş Sonrası, İş Başında

Online sergi “Temas”ı kurgulayan İstanbullu kolektif afterwork'le izolasyon rutininin iyi yanlarına dair.

OMM Studio I: Mustafa Boğa’yla Soru-Cevap cover image

OMM Studio I: Mustafa Boğa’yla Soru-Cevap

Londra’da yaşayan ve çalışan sanatçı Mustafa Boğa bizi stüdyosunda misafir ediyor.

Sanat Devam Ediyor cover image

Sanat Devam Ediyor

İzolasyon döneminde ortaya çıkan, bize ilham veren projelerden bir seçki.

İnternet sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezlerle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

OMM - Odunpazarı Modern Müze’nin ziyarete açık olduğu gün ve saatleri buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.